28.9.25

Doğum Günümüz

 



“OKUMADAN, YAZMADAN VE ÖĞRENMEDEN

GEÇEN GÜN

GÜN DEĞİLDİR.”

 

İnsan, her gün yapamazsa bile belirli günlerde nefis muhasebesi yapmalıdır. Doğum günlerinde ise sadece yıllık değil genel bir muhasebe yapılabilirse hem bu dünya için hem de ahirete hazırlık için yararlı olur. Bu konuda sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) hadisini yazmakta yarar vardır:

Hadis Metni:

اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ.

Anlamı:

"Akıllı kişi, nefsini hesaba çeken (muhasebe eden) ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise, nefsinin hevasına (arzu ve isteklerine) uyan ve (böyleyken hâlâ) Allah'tan (olmayacak şeyler) temenni eden kimsedir."(Kaynak: Tirmizî, Kıyâmet, 25 (Hadis No: 2461), İbn Mâce, Zühd, 31 (Hadis No: 4260)



        Bugün 28 Eylül 2025 Pazar yani benim doğum günüm. Başka deyişle 82 yılı geride bıraktığım gün. Genel muhasebe yapıyorum elbet. Sonuç olarak şükrolsun huzurlu ve mutlu bir hayat geçirdiğimi söyleyebilirim. Herkese de mutluluklar…

        Ömrün muhasebesi bende kalsın günün muhasebesini kısaca anlatayım. Daha doğrusu, günün muhasebesine değil de arkadaşların güzel jestlerine değineyim:

        Sağ olsun değerli arkadaşım Erdoğan Teke Bey bir etkinlik düzenledi. Değerli arkadaşımız Ahmet Meral Bey de sağ olsun bu etkinliğe katıldılar. Kendilerine açık teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu sevgi ve saygı jestleri unutulmaz. Bundan hareketle “Bu gök kubbe sevgi ve saygı temelleri üzerine kuruludur.” özdeyişini hatırlatırız.

        Dedelerin doğum günleri bebelerin doğum günleri gibi olmaz elbet. Hâl hatırdan ve kısa muhasebeden sonra eski alışkanlığımızı devam ettirerek fikri konulara girdik. Ne okuduğumuzdan ne yazdığımızdan söz ettik. Söz sözü açar derler ya Ahmet Meral Bey de defterini açtı ve birkaç gün önce yazdığı notu okudu: “Okumadan, yazmadan ve öğrenmeden geçen gün gün değildir.

Vecize üzerinde epeyce düşündük. Bu arada ne okuyup yazmak gerektiği konusunda da yine bir notla aydınlanmış olduk: “Körün gözüne sürme çekmek beyhude iştir.” (FB)



        Değerli arkadaşlarımın hediyeleri için de açık teşekkürlerimi sunuyorum. Okuyuculara da bu konudaki hadisi hatırlatmayı borç biliyorum:

Hadis-i Şerif

"Hediyeleşin ki birbirinizi sevesiniz." (Kaynağı Bu hadis-i şerif Buhârî'nin "el-Edebü’l-Müfred" adlı eserinde geçmektedir.) Ayrıca, farklı bir ifadeyle ve benzer bir anlamla gelen bir başka hadis ise şöyledir:

"Hediyeleşin. Çünkü hediye, gönülden kini söküp atar." (Kaynağı Bu hadis-i şerif Tirmizî'de (Velâ, 6) ve İbn Hanbel'in "Müsned"inde geçmektedir.)



Bu hadisler, hediyeleşmenin insanlar arasındaki sevgi ve muhabbeti artırdığını, aynı zamanda kırgınlık ve kötü duyguları giderdiğini açıkça ifade eder. Peygamber Efendimiz (sav) bu davranışın ümmeti arasında yaygınlaşmasını teşvik etmiştir.

Bir de doğum günü pastasından söz etmemiz gerek değil mi? Önce Erdoğan arkadaşıma tatlı bir teşekkür edelim. Tatlı demişken ekleyelim: Bütün günlerimizin bu pasta gibi tatlı geçmesi dileğiyle mumları üfledim.

İtiraf ediyorum ki bu mumların neyi simgelediği hususunda bilgim yok. Herkes üfleyerek söndürüyor ya biz de öyle yaptık. Yani taklit.

Ah be kardeşim, işlerimiz hep taklit. Hatta imanımız bile takliti iman. Halbuki tahkiki imanın 63 kat daha fazla sevabı var…Uzatmadan yazalım: Bilinçli olmamız gerekir vesselam.



Oğlum Ahmet, dünden beri fotoğraf çekiyor. Evde çektiklerinin sayısını bilmiyorum. Kafede çektiklerinden ve yolda çektiklerinden birkaç tanesini yazımıza ekliyorum.



Bu Facebook var ya, bakıyorsun ki birkaç sene önceki hatıra fotoğraflarını yayınlıyor. Belki de birkaç sene sonra da bu fotoğraflarımızı da yayınlar. O zaman da sağ isem esenlik, ölmüşsem rahmet dilekleriyle anarsınız beni.

Çocuklar kızacak şimdi, ölüm kelimesi bu yazıya hiç yakışmadı diye. Gerçek bu. Biz gerçekleri olduğu gibi kabul eden ve gereğini ona göre yapmaya çalışanlardanız.

Hoşça kalınız.

Sabahattin GENCAL,

Çekmeköy-İstanbul, 28. 09. 2025

 

 

       

Önsöz

 


Önsöz

Masa kültür ve uygarlığın simgelerinden biridir. Hele de fikir masası…

Önce iki kişi toplandık masanın etrafında. Sonra üç… Sonra dört derken şimdi yedi kişiyiz.

Hâl hatır sorarız. Bazen değerlerimizi değerlendiririz. Bazen tarihin kapılarını açmaya çalışır bazen de dünyadan ve Türkiye’den yeni pencereler açarız…

Bütün bu etkinlikler fikir değil kuşkusuz. Ama dile getirilenlerden doğal çıkarımlar yaptığımız oluyor. Açık deyişle fikir kıvılcımlarını görmek mutluluğunu yaşadığımız oluyor.

Demek ki fikir masamızda doğal bir çalışmamız oluyor. Başka deyişle bilimsel bir çalışma yapmıyoruz. Daha doğrusu yapamıyoruz. Açık deyişle psikolojik, sosyolojik, antropolojik, felsefe, ticaret, sanat, dilbilim vb. disiplinlerde fikir nedir ve nasıl üretilir konuları üzerinde durabilme kapasitemiz yoktur.

Yukarıda yazdıklarımızdan anlaşılacağı üzere fikir masamız fikir atölyesi değildir. Tabii fikir kulübü hiç değildir.  İnşallah gençlerimizin açacağı fikir atölyelerini de fikir kulüplerini de hep beraber görürüz.

Fikir masamız Eylül 2025 yılı itibarıyla ufak tefek değişiklerle yeni dönem çalışmalarına başlayacaktır. İlk döneme Kuruluş Dönemi dersek yeni döneme ne demeli? Geçiş Dönemi dersek olur mu?

Geçiş dersek akla nereye geçiş, niçin ve nasıl geçiş vb. gibi sorular gelir. Bu sorular daha iyiye, daha güzele ve doğruya gidişimizi kolaylaştırır inşallah.

Bu geçiş dönemi için düşündüğümüz yenilikler şunlardır:

Toplantı tutanakları önceden Gencal’ın bloglarında yayınlanırdı. Doğal olarak diğer yazıların yanında zamanla görünmez olurdu. Bu dönemde Fikir Masası adında yeni blog açılmıştır. Bütün tutanaklar burada yayınlanacaktır. İki saat bazen de iki buçuk üç saat süren toplantının tutanağı 5 dakikada okunabilecek bir yazı olurdu ki bu istenilen etkiyi göstermiyordu. Bundan böyle tutanak dışında sunumunu yazılı yapan arkadaşların yazıları da blogda yayınlanacak.

(Bu konuda ihtiyatlı olarak önemli bir haber verelim: En genç arkadaşımız Ahmet Gencal’ın düşüncesi üzerinde durmağa değer: Laptopuyla toplantıya katılacak. Ne var bunda demeyelim. Laptopuyla birlikte arkadaşlık kurduğu Yapay Zekâyı da getirecek. Yapay zekâ Google’ın kaydedeceği sesleri yazacak. Bu yazılanları da özetleyecek… Biz de gerek görürsek yayınlayacağız. Yayınlanmayanlar blogda kalacak. İsteyenler okuyabilecek. Gizlilik kararı alınan yazılar, üyelerin kararıyla belirli bir müddet sonra yayınlanacak. Örneğin 10 yıl sonra, 15 yıl sonra. Ayrıca yine üyelerin kararıyla tutanaklar İngilizce, Almanca vb. dillerde de yayınlanabilecek.

Bu işler zor gibi görünmesine rağmen işin içinde İngilizce Öğretmeni Ahmet Gencal olunca her şey kolaylaşacak inşallah. Bilindiği üzere Gencal Yapay Zekâ üzerinde, online kurslarına da devam etmiştir.)

Dolaylı olarak üyelerin oylarından söz ettik. Üyelerimiz her bakımdan eşit haklara sahiptir. Kararlar oybirliği ile alınır. Örneğin toplantı günü, saati hatta dakikası oybirliği kararlaştırılır. Gündem de aynı şekilde…

Fotoğraf ve video çekimlerini, bundan önce herkes yapıyordu. Ahmet Gencal’ın çekimleri daha albenili oluyordu. Bu dönem de Gencal bu görevi de üslenecek. Tabii diğer arkadaşlarımız da…

İlk önce söyleyeceğimizi sona bırakmamız uygun olmadı belki. Ama böylesine uygun olmayan söz ve etkinliklerimizi üyelerimizin hoş karşılayacağına eminim. Üyelerimizin özelliklerini tespit etmek de saymak da haddimiz değildir. Gereği de yoktur. Ama şu kadarını belirtmekte, gençlere örnek olması bakımından yarar vardır:

v Hiçbir ayırım yapmayan,

v Kişileri değil yapılan olumsuz işleri kınayan,

v Eleştirel düşünceden yana,

v Hakk ve hak konularında titiz,

v Hoşgörülü,

v Saygı ve sevgide cömert,

v Sabır ve sebat ve de devamlılık vb. konularda örnek,

v Zamanı israf etmeyen,

v Bilgi ve fikirlerin paylaşılmasının bir vazife olduğunu bilen…

Kısaca insan gibi insan olmaya çalışan üyelerimizin arkadaşlığı bile yani sadece bir araya gelmeleri bile yeni ufuklar açabilir…

Bu arada Fikir Masasını takip edenler için de düşüncelerimiz var:

İsteyen okuyucularımız yorum yapabilir. Ayrıca yorum bölümünden istediği kişiye soru da sorabilir. Yani sadece yorumla yetinilmeyebilinir. Tabii cevap verme üyelere kalmıştır.

Blogda Konuk Yazar köşesi açılmıştır. Gönderilen yazılar üyelerin onaylarıyla yayınlanabilecektir.

Geçiş Dönemimizin istenildiği gibi olması için okuyucuların destekleri de kuşkusuz ki yararlı olacaktır.

Çalışmak bizden takdir Allah’tan (cc)

Sabahattin Gencal, (Emekli Öğretmen, 28.09. 2025)